Oğlum bu dünyada tam beş ayını devirdi bu pazar günü. Büyüdü, hareketlendi, yeni şeyler keşfetti, dünyayı daha çok tanıdı. Ne çabuk geçiyor zaman. Şu anda kucağımda uyuyan bebeğe bakıyorum da, bundan çok değil beş ay önce miniminnacık birşeydi. Tek kolumda uyurken onu kolayca her yere taşıyabiliyordum. Oysa şimdi tek koluma sığmıyor, üstelik ağırlaştı da. Hayatta, uyur pozisyondayken tek kolumla taşıyamıyorum!
Bu ay dönmeyi öğrendi oğlum. 3 aydan sonra dönmeyi öğrenir diyordu herkes ama bizim ufaklık yatarkenki keyfine pek bir düşkün çıktı, bıraktığımız gibi kalıyor dönmeye pek yeltenmiyordu. Şimdi tek başına güvenli olmayan hiçbir yerde bırakamıyorum. Oyun halısının bir ucunda kısa süreliğine bırakıp gitsem, döndüğümde öbür ucunda bulabiliyorum kendisini.
Altını değiştirirken ayaklarını tutup yukarı kaldırıyorum ya, bu aya kadar hiç ilgilenmemişti ayaklarıyla. Bu ay ayaklarını tutup onlarla oynamayı, ağzına götürmeyi, çekip çoraplarını çıkarmayı filan keşfetti. Bir de ben altını açtığım zaman açığa çıkan çıplak dizlerini hart hurt kaşıyor ve hatta kanatıyor, bu yüzden alt değiştirirken ellerine eldiven takıyorum. Ama beyefendi onları da bir güzel çekip çıkarmayı öğrendi. Çıkarıp atıyor, sonra da yüzüme baka baka sırıtıyor, başardı ya! :)
Tırnaklarını ne kadar dibinden de kessem yüzünü, kafasını, son zamanlarda da dizlerini çizdiriyordu. Önceki doktorumuza "kafasını çok çizdiriyor, acaba kaşınıyor mu?" dediğimde "yok, kaşınmaz" filan demişti. Biz de "her bebek çizdirir elini yüzünü canım, n'olcak" demiştik. Ama iş öyle değilmiş. Bu ayki kontrolü için evimize daha yakın olan özel bir polikliniğe gittik. (Önceden İzmir'in büyük bir özel hastanesine gidiyorduk ama arabayla gitmek gerekiyordu, ben gerekirse tek başıma bile götürebileceğim yürüme mesafesinde olan bu polikliniği tercih ettim) Bu doktoru çevremde birkaç kişi önermişti. Doktor Ege'nin yüzünü, boynunu ve dizlerini görür görmez, bunun bebek egzaması olduğunu, şimdiye kadar nasıl olup da (!) farkedilmediğini, "atopik dermatitlik bir hali kalmamış, resmen egzama olmuş bu çocuk" diyerek bildirdi. Kalıcı olarak egzama hastası olmaması için, mümkünse hemen kurulukları ve ciltteki problemleri, kaşıntı (!) ve yanmaları giderebilmek için 3 doz kortikosteroid enjeksiyon ve kortizonlu bir krem verdi. Ayrıca cildini sürekli nemli tutmamız gerektiği için özel bir vücut nemlendiricisi verdi, günde en az 2 posta tüm vücuda sürüyorum. Uyku rutinimizin bir parçası olan ve Ege'nin de çok sevdiği günlük banyolarımızı yasakladı. Haftada bir kez ancak banyo yapabilecek çocuğum. "Hele bir düzelsin de, bir yaşından sonra sıklaştırabiliriz banyoyu" dedi, buna üzüldüm açıkçası. Hem hergün banyoya alışmıştı Ege, çok seviyordu, hem uyku rutinimiz çöpe gitti, hem de her akşam temiz temiz yatıyordu ne güzel. Ama bu banyolar cildinin nem ve yağ dengesini bozuyormuş. Üstelik çoğu akşam sabunsuz şampuansız yıkıyorduk. Haftada bir veya iki kez şampuan yapıyorduk, ama buna rağmen düz su bile cildini bozmaya yetmiş demek ki.
Şimdi ilaçlar sonrasında cildi düzelmeye başladı. En azından boynundaki, koltuk altındaki, diz arkalarındaki kızarıklıklar, tahrişler gitti. Hala altı açıldığında dizlerini kaşımaya çalışıyor, o yüzden o çıkarıyor ben takıyorum, o çıkarıyor ben takıyorum eldivenleri. Dizleri hala kuru, pütür pütür. Kollarında da aynı pütürlüklerden başlamıştı, onlar da şimdilik aynı duruyor. Kremleri sürmeye devam ediyoruz, umarım en kısa zamanda geçer. Demek bebek boşuna çizdirmiyormuş orasını burasını, kaşınıyormuş. "Kaşınmaz canım" diyen doktora selam olsun. Bebeğime bunca zaman acı verdiğime mi yanayım, egzama tedavisinde geç kalmış olma ihtimalimize mi yanayım bilemiyorum. Neyse artık, geçmişe bir şey yapamayız, şimdi ben ilaçlarımızı düzenli bir şekilde kullanıp bebeğimi iyileştirmeye bakıyorum.
12 Aralık günü Ege'nin ilk defa kakasını tuvalete yaptığı gün olarak tarihe geçsin! Her sabah geceden kalma sadece çişli bezi oluyor ve emdikten yarım saat kadar sonra kakasını yapıyor. Zaten o an kakasını yaptığı da yüzünden okunabiliyor. Bu iş baktım düzene girdi, bir deneyim dedim. Kaka yapacağı zamanı kollayıp bezini açıp klozete tuttum. Bingo! Zaten genelde bezi kapalıyken değil, ben altını açınca yapıyordu kakasını. Demek ki bebeğim altı havadar ferahken yapmayı seviyormuş. E çok doğal aslında, kim ister ki altında yapış yapış bir rahatsızlık? Her gün o saatte uğraşıp klozete tutsam aslında alışır muhtemelen. Ama o kadar ağırlaştı ki, 5-6 dakika boyunca o şekilde tutmak çok zor benim için. Gerçekten belimi zorluyor. O yüzden bir daha denemedim. Ama desteksiz oturmayı öğrenir öğrenmez ilk yapacağım şey, bir klozet aparatı almak. Böylece çişi değilse bile kakayı erkenden öğrenebilir :)
Yeni doktorumuz bu ay katı gıdaya başlayabileceğimizi, Ege'nin boy ve kilosunun yaşıtlarına göre biraz yüksek olduğunu söyledi ve bir program verdi. Boy ve kilosu çok değil aslında, %87 persentildeymiş, 67 cm ve 8400 gr. Geçen ay sağlık ocağında boyuna 67 cm demişlerdi ama sanırım yanlış ölçtüler çünkü ben bile farkettim büyüdüğünü, bir ay boyunca hiç uzamamış olamaz. Esas bu ay 67 cm. Ben bir ay sonra, yani Ege 6 aylıkken başlayacağım işe. O yüzden işe başlamadan önce katı gıda ile tanıştırmayı ben istiyordum zaten, bu işi bakıcıya bırakmak istemiyorum. Hala bir bakıcı da bulamadık bu arada. Doktorumuz da başla dedi ama ben ilk 6 ay sadece anne sütü alınması gerektiğini bildiğim için içime sinmiyor. Ama yapacak fazla bir şey yok. Eğer evde olsaydım, işe başlamayacak, Ege'ye kendim bakacak olsaydım kesin 6 ayını doldurmasını beklerdim, hatta belki 6,5 ay ne bileyim. Şimdi ortasını bulup 5,5 ayda başlamayı düşünüyorum. İlk besinlerimiz yoğurt, elma ve muz olacak. Beğenmez ve yemek istemezse içine bir tane bisküvi karıştırabilirsin dedi doktor. Evde organik bebe bisküvisi yapmanın güzel bir tarifini buldum buradan. Umarım şimdilik gerek kalmadan sever yer oğlum yoğurdu da meyveyi de. Gerçi egzamalı bebeklerin yoğurda karşı duyarlılığı daha yüksek olurmuş, bazen yemeyi bırak kaşıkla dokunsa değdiği yerler kabarırmış. Eh, babası egzamalı ben alerjik biriyim, bebekte birşeyler olma ihtimali olacaktı elbet :( Umarım bir duyarlılığı yoktur da, güzel güzel herşeyi yer oğluşum. Bununla ilgili gelişmeleri ayrıca yazacağım.
Beşinci ay gelişmelerimiz de işte böyle :)
Şimdi ilaçlar sonrasında cildi düzelmeye başladı. En azından boynundaki, koltuk altındaki, diz arkalarındaki kızarıklıklar, tahrişler gitti. Hala altı açıldığında dizlerini kaşımaya çalışıyor, o yüzden o çıkarıyor ben takıyorum, o çıkarıyor ben takıyorum eldivenleri. Dizleri hala kuru, pütür pütür. Kollarında da aynı pütürlüklerden başlamıştı, onlar da şimdilik aynı duruyor. Kremleri sürmeye devam ediyoruz, umarım en kısa zamanda geçer. Demek bebek boşuna çizdirmiyormuş orasını burasını, kaşınıyormuş. "Kaşınmaz canım" diyen doktora selam olsun. Bebeğime bunca zaman acı verdiğime mi yanayım, egzama tedavisinde geç kalmış olma ihtimalimize mi yanayım bilemiyorum. Neyse artık, geçmişe bir şey yapamayız, şimdi ben ilaçlarımızı düzenli bir şekilde kullanıp bebeğimi iyileştirmeye bakıyorum.
12 Aralık günü Ege'nin ilk defa kakasını tuvalete yaptığı gün olarak tarihe geçsin! Her sabah geceden kalma sadece çişli bezi oluyor ve emdikten yarım saat kadar sonra kakasını yapıyor. Zaten o an kakasını yaptığı da yüzünden okunabiliyor. Bu iş baktım düzene girdi, bir deneyim dedim. Kaka yapacağı zamanı kollayıp bezini açıp klozete tuttum. Bingo! Zaten genelde bezi kapalıyken değil, ben altını açınca yapıyordu kakasını. Demek ki bebeğim altı havadar ferahken yapmayı seviyormuş. E çok doğal aslında, kim ister ki altında yapış yapış bir rahatsızlık? Her gün o saatte uğraşıp klozete tutsam aslında alışır muhtemelen. Ama o kadar ağırlaştı ki, 5-6 dakika boyunca o şekilde tutmak çok zor benim için. Gerçekten belimi zorluyor. O yüzden bir daha denemedim. Ama desteksiz oturmayı öğrenir öğrenmez ilk yapacağım şey, bir klozet aparatı almak. Böylece çişi değilse bile kakayı erkenden öğrenebilir :)
Yeni doktorumuz bu ay katı gıdaya başlayabileceğimizi, Ege'nin boy ve kilosunun yaşıtlarına göre biraz yüksek olduğunu söyledi ve bir program verdi. Boy ve kilosu çok değil aslında, %87 persentildeymiş, 67 cm ve 8400 gr. Geçen ay sağlık ocağında boyuna 67 cm demişlerdi ama sanırım yanlış ölçtüler çünkü ben bile farkettim büyüdüğünü, bir ay boyunca hiç uzamamış olamaz. Esas bu ay 67 cm. Ben bir ay sonra, yani Ege 6 aylıkken başlayacağım işe. O yüzden işe başlamadan önce katı gıda ile tanıştırmayı ben istiyordum zaten, bu işi bakıcıya bırakmak istemiyorum. Hala bir bakıcı da bulamadık bu arada. Doktorumuz da başla dedi ama ben ilk 6 ay sadece anne sütü alınması gerektiğini bildiğim için içime sinmiyor. Ama yapacak fazla bir şey yok. Eğer evde olsaydım, işe başlamayacak, Ege'ye kendim bakacak olsaydım kesin 6 ayını doldurmasını beklerdim, hatta belki 6,5 ay ne bileyim. Şimdi ortasını bulup 5,5 ayda başlamayı düşünüyorum. İlk besinlerimiz yoğurt, elma ve muz olacak. Beğenmez ve yemek istemezse içine bir tane bisküvi karıştırabilirsin dedi doktor. Evde organik bebe bisküvisi yapmanın güzel bir tarifini buldum buradan. Umarım şimdilik gerek kalmadan sever yer oğlum yoğurdu da meyveyi de. Gerçi egzamalı bebeklerin yoğurda karşı duyarlılığı daha yüksek olurmuş, bazen yemeyi bırak kaşıkla dokunsa değdiği yerler kabarırmış. Eh, babası egzamalı ben alerjik biriyim, bebekte birşeyler olma ihtimali olacaktı elbet :( Umarım bir duyarlılığı yoktur da, güzel güzel herşeyi yer oğluşum. Bununla ilgili gelişmeleri ayrıca yazacağım.
Beşinci ay gelişmelerimiz de işte böyle :)
adaş bende de genetik egzama var..o yüzden arin'i deli gibi gözlemliyorum..şimdilik sorun yok gibi..umarım Ege'nin ki de geçer..geçmiş olsun küçük prense! :)
YanıtlaSilÇok teşekkürler adaş. Önceki doktorumuz hergün yıkamamla ilgili de bir şey dememişti, sadece hergün sabun-şampuan yapmayın demişti. Biraz da biz tetiklemişiz yani.
SilAnne-babanın birinde olunca bebede olma ihtimali %60 olurmuş. Alerji de aynı. Olaya bakarmısın, bizde ikisi de var maalesef. Hamileyken çok dua etmiştim böyle alerjik olmasın diye. Umarım olmaz...
gün aşırı yıkıyorum canım ben üşütmesinden de korkuyorum..şimdilik sorun yok ileride de olmaz inşallah..bi de bizim karı koca tenimiz bembeyaz ve hassas ay bu konuda bize çekmese de olur yani :)
Silamaan en büyük derdi bu olsun egemin allah dermansız dert vermesin sıplarımıza! :)
amin! :)
Silvalla dr.lar hergün banyo yaptırın diyor da cildin kuruyacağını hiç düşünmüyorlar. Ben hergün değilde 2 günde bir yıkıyorum. Çok geçmiş olsun size
YanıtlaSilÇok teşekkürler.. Benim hergün yıkamak hoşuma da gidiyordu ama haftada bire düştük :( Yaza kadar geçer umarım çünkü burda yazın günde 2 kere bile yıkamam gerekebilir çocuğu, o derece sıcak ve nemli oluyor :(
Silcaınm gerçi yein doktorundan memnun kalmışsın ama ben burda sana Gevher Arıcan'ı tavsiye ediceğim. Kendisi uzman dr ama biz çok memnun kaldık. Tunamda da ona gitmiştik.
YanıtlaSilMavişehir'de Carrefour'u bilim müzesini geçince migros var hemen 1 katında ilgilenirsen.
aaa sen de izmir'desin :) şimdilik bu doktora devam ederiz gibi görünüyor. ama belli olmaz tabii, tavsiye için çok teşekkürler
SilÇok teşekkürler. Dizleri ve kollarındaki pütürlükler geçti çok şükür. Boynu kaldı. İnşallah doktor da olumlu şeyler söyler kontrolde.
YanıtlaSilYüzüstü yatmayı Ege de sevmiyor. Bir süre yatıp sonra pırt diye dönüyor hemen :) olsun bizim oğlanlar da böyle olsun n'apalım ;)
evet bizde burdayız. Dr.undan memnunsan değiştirme zaten. Süt arttırma için tavsiyelerin güzel. Acaba Tunamda çok rezene içmiştim ondan mı sütüm iyiydi. Hemen tekrardan rezeneye başlıyorum
YanıtlaSil