Lilypie Fourth Birthday tickers

30 Eylül 2014 Salı

Ben mi manyaklaştım, annelik mi böyle birşey?

Hamile kalmamla birlikte bende bazı korkular peydah oldu. Daha önce aklıma bile gelmeyen şeyler. Herkeste olur mu yoksa ben mi manyaklaştım bilemedim. 

Önce, henüz gebeyken, ya ölürsem korkusu başladı. Ya doğum esnasında ölürsem? Daha bebeğimi emziremeden... Daha karnımdan yeni çıkmışken... Daha beni tanıyamamışken...Hayatta çırılçıplak kalmaz mıydı? Hep onu düşünüyordum, kendi ölümümden korkarken bile. Kendi ölümümden, onun için korkuyordum. Ne yapardı bensiz? Kim büyütürdü onu benim gibi? Kime emanet ederdim? Tamam babası var elbet bu çocuğun, ama bir baba, anne gibi, anne kadar bakabilir miydi yeni doğmuş bir bebeğe? Bakamazdı... Bebeğimi ablama emanet ettim. Bugüne kadar görüp göreceğim en iyi anneye. Ancak ona emanet edebilirdim çünkü. Ağlaya ağlaya sordum ona, bana bir şey olursa, bebeğime bakar mısın, diye. Sanki bir şey olmuş da, ölüm fermanım yazılmış da, oğluma ağlıyorum! O derece hissettim o duyguyu. Saçmalık mı, annelik mi? (Sonra hiç tahmin etmediğim bir yerde karşıma çıktı bu, hastanede sezaryene girmeden hemen önce böyle bir kağıt imzalattılar bize. Anneye babaya bir şey olması durumunda bebeğe vasi olarak kimi tayin ediyorsunuz? diye. Eşim de ben de düşünmeden ablamın adını yazdık :) Ben hiçbir şey dememişken eşimin 'ablanın adını yazalım' demesi de ayrıca hoşuma gitmişti doğrusu)
 
Sonra oğlum doğdu, her şey yolundaydı çok şükür. Bir ara unuttum o korkuları. Ama ne zaman gazetede bir haber okusam, bir sohbette bir şey duysam, sokakta birini görsem....korkularım depreşiyor hemen. Sanki başıma gelmiş de öyle hissediyor gibi, okuduğum dinlediğim gördüğüm tüm acılar, benim de gelip yüreğimin orta yerine oturuyor. Ne zaman bir annenin ağladığını okusam, sanki ben o anneymişim gibi oturup ağlıyorum. Tamam her zaman biraz sulugözdüm ama bu kadar da değildim yahu. Her zaman annelerin -insanların- hikayelerinden etkilenirdim kabul, ama kendi başıma gelmiş gibi özümsemezdim. İyi bir şey değil sanırım.
 
Sürekli, Ege'ye de şu hastalık olursa, ya onun da başına şu gelirse, ya böyle olursa ya şöyle olursa demekten bir hal oluyorum. Mesela, şu sıralar otizm bayağı gündemde ya, hatta tam bugünlerde bir arkadaşımın çocuğuna da otizm teşhisi konulmuş -çok üzüldüm-, acaba Ege'de de var mıdır belirtiler diye, oturup otizm belirtilerini araştırdım, Ege'de var mı yok mu diye kıyaslama yapmaya çalıştım. O kadar korktum ki beceremedim. Sonra yakın bir arkadaşım (çocuğu otizmli olanın kuzeni), daha ben hiçbir şey sormadan, "Bak Ege'de yok mesela o tip hareketler, Ege çok normal, o hiç böyle değildi, şunu yapmazdı bunu yapmazdı, Ege yapıyor" deyince içim rahatladı nedense. 
 
Her okuduğum hikayeden etkileniyorum dedim ya, bu sefer de "ben negatifi çağırıyorum, bu kadar hastalık düşünülmez, çocuğun başına bir şey gelirse hep senin yüzünden!" diye kızıyorum kendime. Sonra da yine haksızlık ettiğimi düşünüp "aman canım, her anne düşünür, korkar böyle, ne var ki" deyiveriyorum. Ama sonra yine manyaklaştığımı düşünüyorum.
 
Off of, ne zormuş bu "bir insanın sorumluluğunu alma" işi! Fiziki zorluğundan daha çok böyle duygusal zorlukları yoruyor insanı. Ah tabii bir de, iyi yetiştirelim, travma yaratmayalım, psikolojisini şöyle etkileyelim, böyle etkileyelim dertleri var. Daha onlara girmedim bile! Bu yazı sadece korkulardan ibaret! :) Ne demişler, "annelik, sürekli endişe hali!"

15 yorum:

  1. Bence hiç geçmeyecek bir durum, sadece hafifleyebilir belki. Bir arkadaşım (baba adayı) henüz doğmamış çocuğu için endişelendiğini söyledi geçenlerde. Ben de ona, bebeğin ilk kalp atışı ile başlayan bu durumun artık hayatı boyunca devam edeceğini müjdeledim :))
    Not: Ayrıca Ege'nin otizmle alakası yok.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. E sen de Ateş'ten sonra uçağa bile binememeye başladın :) Yaa of ama bunun çözümü yok mu yahu? :)

      Sil
  2. aynı korkular ve maalesef bunlar koca eşşek olunca bile geçmeyecek. geçen sene akciğer zarı iltihaplanması geçmedi, sanırım kan değerlerim 2 ay filan düzelmedi. İlkere ölürsem evlen ama ben seçeyim gibi manyakça bir teklifle gitmeyi bile düşündüm, çocuğum annesiz kalmasın. manyaklık işte:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben başka kadına bırakmak istemem gibi geliyor.... ayy uf ne bileyim çok zor konular bunlar. kalp krizi geçirebilirim bunları düşündüğümde. o derece yani! :)

      Sil
  3. maalesef ben de var aynı korkular. kızlarım doğunca küvezdelerken hastaneye gidip gelirken nasıl korkardım ay kaza yaparsak bize bir şey olursa ve daha küvezden çıkamadan kuzularım öksüz kalırsa diye :( :( :( sanki ben yanlarından bir saniye ayrılsam kötü bir şey oalcak gibi hissederdim eve geldiklerinde de. ben de yurtdışı seyahatimize giderken anneme emanet ettim kuzularımı. onları güzel okutun, bizim eksikliğimizi hissettirmeyin vb. gibi bir sürü cümle hazırlamıştım kafamda, giderken söyleyecektim. ama zaten ağır bir duygusal hava çökmüştü ayrılırken ve ben ağlıyordum, söyleyemedim. kötüyü çağırmayım dedim bir de. allah bizi evlatlarımıza onları da bize bağışlasın valla. yok böyle başka bir duygu dünyada...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yalnız değilmişim valla...bu yazıyı yazınca bunu anladım ve pek bi memnun oldum. Tek deli ben değilim :) Annelik komple bi delilik haliymiş :)

      Sil
  4. dibine kadar aynıyız!! annelik sonsuz bi empati yeteneği kazandırıyo insana! bazen çıldırcak gibi oluyorum!! nefesim falan kesiliyo!

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Gülin'e dediğim gibi adaş, yalnız olmadığıma pek bi sevindim. Napalım biz de böyleyiz demek ki :)

      Sil
  5. Of of! Aynı işte. Her Ege kucagimda merdiven inerken şimdi ya düşersem falan diye korkular yaşıyorum. Daha sıkı sarılıyorum düşersem bari ona bişey olmasın diye. Hakkat manyagiz :)

    YanıtlaSil
  6. canım bu korkular hepimizde var. annelik diyorlar bu korkulara

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yaa herkes aynı demek...yalnız olmadığıma sevindim desem? ;) ayıp olmaz dimi?

      Sil
  7. Maalesef hepimiz ayniyiz tatlım:(

    YanıtlaSil
  8. Yalnız değilsin kuzum. (başka laf etmeyeyim kesin ağlarım)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. :) Bugün sabah bir işim için hastaneye gitmiştim ve uzaktan ağlayan bir bebek sesi duydum. Ama nasıl ağlıyor, etinden et koparıyorlar sanki. Bilmiyorum ne yapıyorlardı (şımarıklık ağlaması değildi o kesin) gözlerim nasıl doldu boğazım düğümlendi. Bıraksan o saniye döküvericem. Bebeği de görmedim bile ha! "Yavrum napıyolar da ağlatıyolar seni böyle, ah canım beniiim" diyip durdum kendi kendime. Annelik işte! :)

      Sil