Lilypie Fourth Birthday tickers

9 Nisan 2013 Salı

Anne Doğulur mu, Anne Olunur mu?


Annelik doğuştan kodlarımıza işlenmiş bir olgu mudur, yoksa sonradan öğrenilen, daha doğrusu kitaplardan öğrenilebilen bir şey midir? Her kadın anne mi doğar? Yoksa anne olmak için (annelik yapmak için yani) illa kadın olmak şart değil midir? Mesela bir kadından çok daha iyi annelik yapan erkekler yok mudur?

Buradaki her sorunun her insana göre farklı bir cevabı vardır elbette. Benim bir anne adayı olarak naçizane düşüncem ise herpsinin karması. Ne tam öyle ne de tam böyle. Annelik bence hem içimizden gelen bir dürtü, hem daha çocukken oynadığımız evcilik oyunlarından başlayarak öğrendiğimiz bir deneyim, hem kitaplardan eğitimlerden öğrendiğimiz bir olgu hem de yıllar içinde oluşan çevremizdeki anneleri izlemekten kaynaklı bir gözlem. Buna bağlı olarak da hem herkes annelik yapabilir, hem de öyle herkesin harcı değildir bu diye düşünüyorum.

Blog dünyasında bir anne "Anne olmadan önce mükemmel bir anneydim" diye ne güzel özetlemiş durumu. Başımıza gelmeden ne nedir, neden yapılır neden vazgeçilir, nasıl yapılır nasıl yapılmaz bilemiyoruz. Bu yüzden ben hamileliğimi öğrendiğim günden beri içime düşen minik minik endişeleri bertaraf edebilmek için elimden ne gelir dedim, ve "insan bilmediği şeyden korkar" diyerek konu hakkında biraz bilgi edinmeye karar verdim. Blogları okudum, kitap sitelerini araştırdım, yorumları forumları okudum ve bana yardım edebileceğine inandığım birkaç kitabı sipariş ettim. Gel gör ki hepsini okuyup bitirmiş değilim henüz. Hepsinden azar azar okudum. Sindire sindire yavaş gidiyorum. Bu sırada bir kitap da doğum günümde hediye geldi. Hepsini yukarıdaki resimde görebilirsiniz.

Öncelikle hamilelikle ilgili 2 kitabım var; birincisi yabancı yazarlara ait, Bebeğinizi Beklerken Sizi Neler Bekler. Bu kitapta ay ay gebelikle ilgili gelişmeler, vücudunuzdaki değişimler hem özet bilgi olarak hem de soru cevap şeklinde bölümlerle açıklanmış. Bazı durumlar Amerika'lı ailelere hitap ediyor olsa da, bizim gibi sık sık doktora gidemeyen gebeler için epey yararlı olacağını düşünüyorum. Ben henüz 5 ayımı doldurduğum için şimdiye kadar ilk 5 aylık bölümü okudum.

İkinci kitap Ayşe Öner'in Hamilelik, Doğum ve Bebek Bakım Kitabı. Bu kitabın da gebelikle ilgili kısımlarını okudum henüz. İçinde gebelik egzersizleri de fotoğraflarla anlatılmış ama tembel ben, yürüyüşten başka egzersiz yapmıyorum henüz. Umarım ilerleyen zamanlarda yapabilirim, en azından haftasonları. Bu kitabın içinden bir de emzirme DVD'si çıkıyor, bunu doğuma ne kadar yakın izlersem aklımda o kadar iyi kalır diye düşünüyorum, o yüzden bekletiyorum.

Diğer bir kitap ise doğumla ilgili. HypnoBirthing - Mongan Yöntemi. Doğal doğum esnasında nasıl kendi kendimizi düşünce gücüyle rahatlatacağımızı (bir nevi hipnotize edeceğimizi), nasıl nefes alacağımızı ve bunların teknikleri ile nasıl kolay ve doğal bir doğum yapabileceğimizi anlatıyor. Ben doğumumu şöyle yapacağım diye bir karar vermedim. Böyle bir şeyin "karar"la olabileceğini düşünmüyorum çünkü. Yakınlarda duyduğum yaşanmış hikayelerden sonra böyle düşünmem normal. Çünkü bir arkadaşım normal doğumdan çok korktuğu için sezaryenle doğum yapmak isterken, bebek kararlaştırılan sezaryen tarihinden daha erken gelmeye karar verince, neredeyse normal doğum yapacaktı! Doktor, "10 dakika daha geç gelseydiniz sizi mecburen normal doğuma almam gerekirdi" demiş. Yani gerçekten herşey olabilir, belki biz de hastaneden çok uzaktayken doğum sancılarım başlayabilir. Ya da normal doğum diye başlayan doğumlar çeşitli zorunluluklar sebebiyle sezaryene dönüşebilir. Benim bu kitabı almaktaki amacım, normal doğumla ilgili bilmem gerekenleri bileyim ki, eğer başıma gelirse korkmayım. Ne demiştik, insan bilmediğinden korkar...

Bebek doğduktan sonra işime yarayacak 2 kitabım var. Fakat doğumdan sonra muhtemelen pek vakit bulamam diye onları da okumaya başladım. İlk olarak ilgimi çeken bölümleri okuyup çekmeyenleri atlıyorum. Doğuma yakın tüm kitabı baştan okuyacağım.

İlki bu konuda meşhur yazar Aletha Solter'ın Bilinçli Bebek kitabı. İçinde bebeğin ağlamasından uykusuna, oyunlardan beslenmeye kadar pek çok konu detaylıca işlenmiş. İkinci kitap ise hediye gelen bir kitap olan Sabiha Paktuna Keskin'in Anneye Güvenli Bağlanma. Bu kitap daha çok 2-3 yaşındaki bebeklerde anneye karşı güven oluşturma ve bebeğin böylece huzurla ve güvenle büyümesinin önemi anlatılmış.

Bu kitapları okuyunca iyi anne olmayacağım. Ama en azından içimden gelenlerle, çevremden gözlediklerimle, güvendiğim annelerin deneyimlerini dinleyip kendi düşüncelerime göre süzdüklerimle ve işte bu kitaplardan elde ettiğim bilgilerle iyi bir anne olmaya çalışacağım. Bakalım bendeki malzemeden nasıl bir anne çıkacak? :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder