Lilypie Fourth Birthday tickers

1 Mayıs 2013 Çarşamba

Gebelik Günlüğü, 28. Hafta

Bu hafta doktor kontrolümüz vardı. Bebiş yaklaşık 1290 gram olmuş ve boyu da tahmini 37 cm. Tahmini diyorum çünkü zaten net bir şekilde ölçülemiyor tabii. Doktorumuzun söylediğine göre dünyada kabul edilmiş olan bir hesaplama formülü varmış. Femur (uyluk kemiği) boyu ölçülüyor, 6 ile çarpılıp 4 ekleniyormuş. Dünyanın çoğu ırkı için bu formülasyon büyük bir oranla doğru sonuç verirmiş. Ama bu her hafta için geçerli değildir sanırım, bana bu formülü bu hafta için söyledi, belki bir 10 hafta öncesi için geçersiz kalabilir.

Bu sıralarda kafamı belki de çoğu insana saçma gelebilecek şeylere taktım, ölüm gibi. Taktım da demeyim de, bilinçli yaptığım bir şey değil çünkü, sürekli aklıma bu konular geliyor. Bilmiyorum, her gebeye ya da her anneye bunlar olur mu yoksa ben mi manyağım, ya da depresyona filan mı girdim/giriyorum, hiç bilmiyorum. Sürekli bir endişe halindeyim. Bir kere, her doktora gidişimizden 1-2 gün sonra, bebeğime birşey mi oldu/olacak korkusu yaşıyorum. Halbuki doktor her seferinde (çok şükür, çok şükür!) her şeyin yolunda gittiğini söylüyor ama işte, ben, illa endişelenecek birşey buluyorum. En çok düşünüp korktuğum şey ise, -eskiden hiç umrumda olmamasına rağmen şimdi umursayarak- kendi ölümüm! Ya bana bir şey olursa! O zaman bebeğime ne olur? Ya şimdi hamileyken bir kaza geçirirsem ve ben ölürsem bebeğimi kurtarırlarsa, bebeğim annesiz ne yapar? Nasıl büyür, ona kim bakar, kim bakabilir, hayatı nasıl olur, başına neler gelir, mutlu olur mu mutsuz mu olur yoksa.....binlerce soru. Ya da doğduktan ve biraz büyüdükten sonra ben ölürsem? İnsanların "çocuğum olduktan sonra kendime daha çok dikkat ediyorum hiç ölmek istemiyorum daha çok yaşamam lazım vs..." laflarını şimdi nasıl da anlıyorum. İnsan kendisi için istemiyormuş yaşamayı çocuğu olduktan sonra. "Onun büyüdüğünü göreyim, torunlarımı göreyim vs" bencilliği değilmiş bunun özü, çocuğunu kendinden çok sevmekmiş, onu sensiz bırakmamak içinmiş, onu senden başka hiç ama hiç kimsenin senin kadar çok sevip senin kadar iyi bakamayacağını bildiğinden, çocuğunun hayat karşısında ezilmeden mutlu güvenli bir şekilde büyüdüğünü istemekmiş. Arkasında hep senin varlığını hissederek hayata geriden başlamamasını istemekmiş. Anladım. Ama çok korkuyorum. Çok....Bu korkular hep devam edecek mi, normal mi bilmiyorum. Göreceğiz....

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder