Vay bee, 20'li aylara geçtik ha? Doğduğu gün dün gibi aklımda :) Miniminnacıktı, daha mememi bile tutamıyordu. Elleri, parmakları minicikti. Şimdi o günlere oranla kocaman oldu. Bundan 1 sene sonra ise bugünler için "o zamanlar minicikti" diyeceğim tabii.
Bu ay da yine yemek konusunda bir gelişme katedemedik. Ne kendi kendine yeme var, ne de katı, taneli gıda yeme maalesef. Umuyorum ki, bu iş sonuna kadar böyle gitmeyecek, elbette bir gün kusmadan, katı gıda yemeyi başaracak oğlum.
Çok coşkulu bir çocuk maşallah. Hamileyken de öyle dua etmiştim. Huysuz, aksi, inatçı bir çocuk olmasın n'olur demiştim. Çok şükür, çok güleç, çok pozitif bir çocuğum var. Sabah uyanınca gülerek bizi de sabah uykumuzun mahmurluğundan ayıltan bir çocuğum var. Hiç tahmin bile edemeyeceğimiz ufacık, saçma sapan şeylere dakikalarca çılgınlar gibi kahkahalar atabilen bir çocuğum var. MAŞALLAH! Çok şükür!
Boy ve kilo ölçümü yapmadık bu ay. Ama bir azı dişi daha çıkardı. Böylece toplam diş sayısı 11 oldu, bir tanesi daha yolda sanırım, çünkü eller hep ağzın en gerilerinde, kaşıma görevinde.
2 yaş sendromuna girmeye başladı sanırım. Herhangi (ona zarar verebilecek) bir şeye hayır dediğimiz zaman çok sinirleniyor. Kendini kasıp titriyor falan. Boğazından gelen garip bir homurdanma ile bize bağırıyor, söyleniyor. Elinde bir şey varsa son gücüyle onu fırlatıyor, artık nereye gelirse. Bir gün elindeki sert cisim kendi kafasına gelecek diye korkuyorum. Çok sinirlenmişse, elleriyle kendi kafasına vuruyor ya da eğilip yere kafasını vuruyor. Ona da engel oluyoruz bu sefer hepten sinir oluyor, gelip bize vurmaya başlıyor. Bize vursun hiç dert değil. Hiç birşey yapamıyorsa saçlarını yoluyor. Çıt çıt ses geliyor valla, parmaklarının arasından saç topluyorum.
Benim böyle zamanlarda tek yaptığım (henüz sendromun başlangıcında olduğumuz için şimdilik becerebildiğim belki de) sabırla ve sakince beklemek. Kısa bir süre bekliyorum ki sinirini yaşasın, sonra dikkatini başka yönlere çekmeye çalışıyorum ve henüz küçük olduğu için sanırım, bunu başarabiliyorum. Belki büyüdükçe dikkatini başka şeye çekmek bu kadar kolay olmayabilir ya da siniri daha uzun sürebilir. Açken ya da uykusuzken bu sinir ataklarını daha çok yaşıyor o yüzden, özellikle dışarı çıkacaksak, yemeğine ve uykusuna dikkat etmeye çalışıyorum. Yanımda hep kemirebileceği bir şeyler oluyor (elma dilimleri, kuru incir, kurabiye vs). Emziğini mutlaka alıyorum yanıma. Normalde uyku haricinde vermiyorum, sadece uykuya dalana kadar alıyor, uyuyunca atıyor zaten. Ama bu dönemde emziğini ara zamanlarda da ister oldu, eğer evin dışındaysak istediği anlarda veriyorum, zorlamıyorum. Nasıl olsa birkaç ay sonra emziğe veda ederiz, 10 yaşına kadar devam edecek değil ya. Madem onu sakinleştiriyor, varsın uyku harici de -ara sıra ve kısa süre- alıversin birşey olmaz.
Bizden şimdilik haberler böyle.
Bu ay sayılara takmış durumda kafasını. Asansörde, kitaplarda, televizyonda ya da bilgisayarda hep ama hep sayılar olsun. Bir de o minicik parmaklarıyla bir sayışı var ki, görmelisiniz. Bir elinin işaret parmağını uzatıp dibidibii (bir) diyor, sonra diğer elinin işaret parmağını uzatıp eghııı (iki) diyor. Sonra üçe parmak kalmayınca şaşırıyor, bize bakıyor. Biz elimizle 3 yapıp üç diyoruz o da bize bakıp cüüü diyor. Özellikle asansörde bunu yapmayı çok seviyor. Çünkü zemine gelince sısııııı (sıfır) diye bağırmayı ve coşmayı çok seviyor.
Boy ve kilo ölçümü yapmadık bu ay. Ama bir azı dişi daha çıkardı. Böylece toplam diş sayısı 11 oldu, bir tanesi daha yolda sanırım, çünkü eller hep ağzın en gerilerinde, kaşıma görevinde.
2 yaş sendromuna girmeye başladı sanırım. Herhangi (ona zarar verebilecek) bir şeye hayır dediğimiz zaman çok sinirleniyor. Kendini kasıp titriyor falan. Boğazından gelen garip bir homurdanma ile bize bağırıyor, söyleniyor. Elinde bir şey varsa son gücüyle onu fırlatıyor, artık nereye gelirse. Bir gün elindeki sert cisim kendi kafasına gelecek diye korkuyorum. Çok sinirlenmişse, elleriyle kendi kafasına vuruyor ya da eğilip yere kafasını vuruyor. Ona da engel oluyoruz bu sefer hepten sinir oluyor, gelip bize vurmaya başlıyor. Bize vursun hiç dert değil. Hiç birşey yapamıyorsa saçlarını yoluyor. Çıt çıt ses geliyor valla, parmaklarının arasından saç topluyorum.
Benim böyle zamanlarda tek yaptığım (henüz sendromun başlangıcında olduğumuz için şimdilik becerebildiğim belki de) sabırla ve sakince beklemek. Kısa bir süre bekliyorum ki sinirini yaşasın, sonra dikkatini başka yönlere çekmeye çalışıyorum ve henüz küçük olduğu için sanırım, bunu başarabiliyorum. Belki büyüdükçe dikkatini başka şeye çekmek bu kadar kolay olmayabilir ya da siniri daha uzun sürebilir. Açken ya da uykusuzken bu sinir ataklarını daha çok yaşıyor o yüzden, özellikle dışarı çıkacaksak, yemeğine ve uykusuna dikkat etmeye çalışıyorum. Yanımda hep kemirebileceği bir şeyler oluyor (elma dilimleri, kuru incir, kurabiye vs). Emziğini mutlaka alıyorum yanıma. Normalde uyku haricinde vermiyorum, sadece uykuya dalana kadar alıyor, uyuyunca atıyor zaten. Ama bu dönemde emziğini ara zamanlarda da ister oldu, eğer evin dışındaysak istediği anlarda veriyorum, zorlamıyorum. Nasıl olsa birkaç ay sonra emziğe veda ederiz, 10 yaşına kadar devam edecek değil ya. Madem onu sakinleştiriyor, varsın uyku harici de -ara sıra ve kısa süre- alıversin birşey olmaz.
Bizden şimdilik haberler böyle.
Ayy çıt çıt saç yolma anonda benim canım acıdı... Kuzu Ege.... Kıyamam sana....
YanıtlaSilValla aynen! Benim içim gidiyo, ama bizimkinde tık yok!
Sil