Şaka maka doğan büyüyor! Ege 22 ayını bitirdi. Artık bebeklikten çıkıp bir çocuk olma yolunda. Zaten 2 ay sonra ona bebek değil çocuk diyeciiiz :)
Her ay gittikçe daha çok gelişiyor, büyüyor. Ama artık çok bariz şeyler ya olmuyor, ya ben alıştım not almadığım için de unutuyorum.
Artık İzmir'de havalar iyiden iyiye ısındığı için hafta içi hemen hemen her akşam dışarı çıkıyoruz. Bazen bakıcı ablasıyla da çıktığı oluyor. Bazen sahilde geziyoruz bazen parkımıza gidiyoruz. Bazen de yapılacak alışveriş oluyor sadece markete yürüyüp geliyoruz. Ama her halükarda bütün gün eve kapanmış olan oğlumun hava almasını sağlamış oluyoruz ki bu da hem onu hem beni sevindiriyor.
Televizyon izleme alışkanlığından havalar ısınınca kurtulacağımızı ümit ettiğimi söylemiştim, vallahi işe yaradı. Hem sabahları daha geç uyandığı için babası tv karşısına bırakmıyormuş, hem de akşam ben gelir gelmez yemeğini yedirip hemen dışarı çıkardığım için püf çiçeklerini üflemeye çalışma, karıncaları izleme, taşları inceleme, kedilerin peşinden koşma, yakalayabilirse sevme, çiçekleri koklama, spor aletleriyle oynama ve arada sırada da park oyuncaklarıyla oynama gibi aktivitelerde bulunuyor. Salıncakta sallanmayı çoğunlukla tercih etmiyor veya en fazla 5 dakika. Kaydırağın merdivenlerine kendi kendine tırmanmayı öğrendi, tırmanıp benim yardımımla oturarak kendisi (küçük kaydıraktan elbette) kayabiliyor. Ama dediğim gibi, çoğunlukla bunlarla oynamak yerine ya spor aletleriyle oynamayı, ya da börtü böcek ve bitkileri keşfe çıkmayı daha çok tercih ediyor.
Bu ayın güzel gelişmesi, kahvaltılarını artık katı şekilde yani normal insanlar gibi yiyebiliyor. Arada öğürüyor falan yine ama olsun, kusmadan tamamlıyoruz çok şükür! Ara ara yemeklerde de deniyorum ama henüz normal şekilde yemekleri yiyemiyor. Şöyle birşey var, kahvaltıdaki yiyecekleri elimle ağzına verirsem çok güzel yiyor. Ama sulu yemekleri elimle veremediğim için, direk tükürüyor. Kaşıkla verdiğim için, kaşıkla ağzına giren her şeyin illa çorba olması gerektiğini düşünüyor sanki sıpacık :) Neyse, bunu da aşacağız elbet.
Son günlerde pek geveze oldu. Kendine has diliyle bıcır bıcır konuşuyor. Yalnız bir kötü huyu var, gördüğü her erkek 'baba' !!! Valla yolda izde gördüğü her adama babbaaaa diyor, hıhı evet abi abi diye düzeltmekten helak olduk eşim de ben de :) Bana nenneee demeye başladı, bazen anne diyor bazen nenne. Sokakta gördüğü tüm kadınlar da, abbaaaa yani abla :) Bu sabah sahilde bir anneanneye (tamam genç bir anneanneydi, fit ve hoş bir bayandı) abbaaa diyince, bayan bir mutlu oldu ağzı kulaklarına vardı ki gömeliydiniz :) "Tabii canım çocuk doğruyu görüyor ablayım ben abla" diyor, yanındaki arkadaşı, hafif de kıskançlıkla sanırım, "ne ablası canım anneanne o" diye düzeltmeye çalışıyor Ege'yi :))) Çok güldük sabah neşemizdi :)
Saçları artık iyice uzadı ve özellikle ensesindekiler çok terletiyor. Aylardır, yaz gelince kestireceğim diyip kendimi hazırlamaya çalışıyorum ama yok olmuyordu. Nihayet bugün babası da "yok yaa kestirmeyelim boşver biraz daha kalsın böyle, saçları çok güzel" deyince, ben zaten hiç kıyamıyorum, biraz daha uzun saçlı oluversin dedik. Artık sık sık duşa sokarım napayım :) Bakalım ne zaman bağrımıza taş basıp kestireceğiz?...
İşte bir ay daha böylece geçti. 2 yaş için geriye sayım, son 2 ay!
Vay be, maşallah size o halde :) 22 ay demek 2yaşa azıcık kalmış demek ki..
YanıtlaSilcanım ege, saçlarından öper koklarım:)
Ben de sabretmiş saçına doymuştum..çünkü kesince eskisi gibi olmuyorlar.. saklıyorum saçlarını tablo yapıcam ben de:)
YanıtlaSilhttp://loveandsmile.wordpress.com/