Bu hafta göbeğim daha da büyüdü. Eskiden daha rahat geçebildiğim yerlerden geçemiyorum, göbeğim çarpıyor. Alışkın değilim tabii böyle büyük göbeğe, lavaboda bile ellerimi yıkamak için uzanmam gerekiyor, çok komiğim :)
Bu hafta bir de doktor kontrolümüz vardı. Tam gitmek için yola çıkmışken birden bire kasıklarımda aşırı bir baskı hissettim. Öyle ki, yürüyemedim bile, olduğum yerde öylece kalakaldım. Yanımdaki bir bahçe duvarına tutundum. Birden öyle korktum ki, suyum gelecek ve ben doğuracağım zannettim! Öyle bir baskı yani! Bir süre sonra baskı hafifler gibi oldu ve çok aşırı yavaş bir şekilde yürüdüm. Kocam yetişememişti, belki muayenenin sonuna yetişebilecek veya ancak çıkışta beni almaya gelebilecekti. Yalnızdım. Taksi durağına kadar zorla da olsa yürüyebildim. Taksiyle doktora gittiğimde biraz daha iyiydim. Doktor hemen ultrasona aldı sorun görünmüyor ama NST'ye de bakalım dedi. NST'de iken kocacım yetişti. Bir kez kasılma kaydetti cihaz. Daha önce böyle birşey oldu mu, hissettin mi diye sordu doktorum. Hayır hissetmemiştim, bu ilkti. Daha sonra bir de vajinal muayene ile açıklık var mı ona bakmak istedi. Neyseki açıklık yoktu. Şimdilik herşey yolundaydı. Bir daha böyle bir basınç hissi veya kasılma olursa, ve 1 saat arayla tekrar ederse mutlaka haber vermemi, hatta daha ileri bir durum olursa hemen kendisini arayıp hastaneye gitmemi tembihledi. Gecenin kaçı olursa olsun hemen arayın beni, erkenden haber verirseniz vaktine kadar bebeği yerinde tutmak için elimizden geleni yaparız, dedi. Fakat yine de kesin bir şey diyemeyiz, doğmak isterse doğar, dedi. Biraz korktum açıkçası. Bu haftaya kadar son derece problemsiz ve güzel gelmişken, bu süreci en sağlıklı şekilde tamamlamak istiyorum. Umarım bebeğim vaktinden erken gelmek istemez.
Neden oldu bu kasılma? Doktorum çok mu ayakta kaldın diye sordu. Hayır o gün işyerinde çok da ayakta kalmamıştım. Sadece işten dönerken servis+taksi+metro+yürüme ile eve ulaşmış, fakat eve varır varmaz hemen ayaklarımı yükseğe uzatıp dinlenmiştim. Bu beni biraz yormuş olabilirdi ne de olsa 33+4'teydik fakat esas yoran şey sonradan aklıma geldi. Bir önceki gece, ertesi günü annemler memleketten gelecekleri için, son derece dağınık olan misafir odamızı toplamak, o güne kadar hala yapmamış olduğumuz yazlık-kışlık dolap düzenlemesini yapmak, çamaşır yıkamak asmak, kuruyanları toplamak, ertesi gün için 3 çeşit yemek yapmak gibi ayakta ve beni yoran aktivitelerle geçmişti. Doktora "dün gece biraz iş yaptım, yoruldum" dedim. Kesin bir dille uyardı beni, "34.haftanın içindesin, kendini bu şekilde yormamalıydın, bir daha kesinlikle kendini yoracak iş yapmayacaksın!" Korktuğum için kesinlikle söz dinleyeceğim. Hatta farkettirmiyor ama kocacım da korktu bence. "Yeter artık, bu çocuk sıkıldı bak orda, doğsun, zaten doğmak istiyor" filan gibi şeyler söylese de yanımdan ayrılmıyor, ayağa kalkmamam için elinden geleni yapıyor.
Bu hafta sonu için annemle planımız bebeğin alışverişini tamamlamaktı. Bu yüzden öncesinde iyice dinlendim ve alışveriş esnasında yorulmamak için rutumuzu güzelce planladım. Annem, ablamın aldıklarını, kendi aldıklarını ve akrabalardan hediye gelenleri getirmişti yanında. Bu yüzden listemizden var olanları sildik, böylece hiç kıyafet almamıza gerek kalmamıştı mesela. Sadece büyük parçalara ihtiyacımız vardı. Kemeraltında daha önceden belirlediğim tek bir bebek mağazasına gittik. Elimde listem vardı, çalışan bir bayanın yardımıyla herşeyi tık tık bir çırpıda alıp hallettik. Sonra da Kemeraltı'nın içindeki Kızlarağası Hanı'nın içinde oturup soğuk birşeyler içerek dinlendik. İşimizi çok çabuk halletmiştik. Şimdi sadece bebeğin kıyafetlerini koyacağımız şifonyer benzeri birşey almak kalmıştı geriye. Bebeğe oda yapmayacağımızı söylemiştim önceden. Sadece kıyafetlerini koyacağımız şifonyer benzeri birşey ve bir park yatakla ilk 6 ayını geçirmeyi planladık. Başka bir eve taşınınca ve bebek de biraz daha büyüyünce odasını yaparız. Şimdiden gerek görmedik, zaten ilk 6 ay yatağında bizim odada uyuyacak. Neyse, Ikea'dan beğendiğim bir şifonyer vardı, alışverişte yorulmamıştım, öyleyse Ikea'ya gidip o işi de halledersek yapılacak başka bir şey kalmayacaktı. Gidip onu da aldıktan sonra birden bire aşırı açlık hisseden beni ve yavrumu doyurmak için üst kata çıkıp besleyici bir menüyü mideye indirdikten sonra eve döndük. Yorulmamıştım güya ama eve dönünce 1 saat uyumuşum! Sonra da haftasonunu evden çıkmayıp dinlenerek geçirdim.
Oğluşumun keyfi yerinde. Tekmelere yumruklara aynen devam. Hatta doktoru bile şaşırttı tekmeleriyle. Doktor çok güçlü buldu bebişimizi :) Zaten 2,5 kg olmuş, büyümüş yavrum. Bundan sonra daha da hızlı büyüyerek en az 3,5 kg doğmasını diliyorum. Bu haftadan sonra artık ağırlığı ile takip ediliyormuş, boyunu söylemedi. Ama benim tahminim en az 42-43 cm olmuştur, belki de daha fazla. Sağlıkla gel oğlum, ama mümkünse bir 4 hafta daha gelme olur mu?
merhaba,
YanıtlaSil34. haftam içinde minik kızlarım dünyaya gelmek istediler ve geldiler. hiç bir kasılma, açıklık veya erken doğum belirtim olmadığı halde 23 mayıs günü sabaha karşı suyumun gelmesi ile acile koştuk. hemen sezeryana alındım. miniklerim 2şer kilo idiler, küveze alındılar. koklatmadılar bile bana. 10 gün küvezde yoğun bakımda kaldılar. ama artık evde benim yanımdalar. daha iyiler çok şükür.
çok dikkat et, bebeğini hastanede bırakıp eve gelmek çok kötü. lohusalığımı bile bilemedim, sabah akşam süt sağmaya uğraşıp hastaneye koşarak. allah bebişlere sağlık versin...
duble anne
Merhaba Gülin'cim
YanıtlaSilÖncelikle tebrik ederim! Kızlara kavuştun tam br duble anne oldun artık ne güzel :) Allah sağlıklı uzun ömürler versin ikisine de :)
Erken doğum ve küvözde kalmaları tabii hoş değil, üzüldüm. Ama öncelik onların ve senin sağlığınız. Şimdi iyiyseniz, önemli olan bu. Biz de bugün 35.haftayı doldurduk, bakalım bizim oğlan neye karar verecek dünyaya gelme tarihi konusunda?...
Sevgiler