O da bir anne... Ne kadar şaşkın ve üzgün! Lohusalık filan düşünememiş. Sütümü nasıl artırırım, rezene çayı mı içsem, diyememiş. Her sabah yumurta, her akşam bol kırmızı et yiyeyim de sütümün kalitesi artsın, diye aklına bile gelememiş. Ay bu iki çocuk bana çok geldi, bunalıyorum, diyememiş. Geceleri uykusuz bırakıyor bu oğlan beni, diye şikayet edememiş. Bundan sonra da edemeyecek. Zira 40 (yazıyla KIRK) günlük bebeği soğuktan donarak öldü...
Yeni bir yıla giriyoruz malum. Herkesin dilinde iyi dilekler. Sağlık, mutluluk, para... Çocuklarımızın sağlığı, mutluluğu... İnsan başka ne ister, değil mi? Bir tarafta yüzyılın vurgunu neticesinde paraları koyacak yer bulamayanlar, sayarken dillerinde tükürük kalmayıp da "en iyisi mi biz bi para sayma makinesi alalım abi, böyle parmak yalayarak bitmiyor bu dolarlar" diyenler ve onların çocukları; diğer taraftan bebeği doğar doğmaz yakacak odun arayışına düşen, yiyecek ekmeği olmayan (nasılsa bu gıdasızlık ve bakımsızlıkta sütü bir şekilde olmuş), bir başına 2 bebeğini (büyütmeye diyemiyorum) yaşatmaya(!) çalışan bir anne... Bu çok adaletsiz bir dünya.
Bebeğimin çeşit çeşit kıyafetleri dolabında ütülü bir şekilde dururken, onlara bakmak bile benim içimi acıtıp vicdan azabına neden oluyorken, milletin cebinden, teriyle, sırt ağrısıyla, çürük dirsekleriyle, patlamış tabanlarıyla kazandığını, bu ülkenin aç çocuklarının ağzından, üşüyen, donan çocuklarının sırtından hakkı olan hayatını, parasını nasıl çalabiliyorlar? Bunu yapanlar insan olabilir mi? Ormanda "vahşi" hayat var diyoruz, gücü yeten yeteni öldürüyor, aslanlarsa hepsini öldürüyor parçalıyor yiyor diyoruz. Doğru mu? Hayır. Aslanlar bile, tokken (1 hafta kadar yani) burnunun dibinden geçen ceylana dokunmuyor. Sadece açken bir hayvan öldürüyor ve yiyor, sadece açlığını gidermek için. Çünkü onun doğası bu. Ama doğada en vahşi yaratık insan! Çünkü insan, zevki için diğer insanları öldürüyor, süründürüyor. "Daha çok param olsun, öyle çok olsun ki sayamayım, öyle çok olsun ki koyacak yer bulamayım, öyle çok olsun ki tuvalet kağıdı niyetine kullanayım" hırsıyla, Ayaz bebeğin sobasından kömürünü çalıyor, sırtından battaniyesini çalıyor, annesinin sütündeki gıdayı çalıyor ve hâlâ arsızca yüzümüze bakıp "ama ben imamatip yaptıracaaadım" diyebiliyor. Yemezler!
Yeni yılda benim dileğim şudur: Ayaz bebeğin ruhu, bu hırsızların üzerlerine karabasan gibi çöksün inşallah! Uyku uyuyamasınlar! Amin!
:( allah bütün bebekleri çocukları korusun..
YanıtlaSilhırsızlar için ne denir bilemiyorum..ama yedikleri içinde patlasın!
güzel demişsin adaşım, yedikleri içinde patlasın inşallah!! böyle haberlerde hep üzülürdüm içim sızlardı ama insan anne olduktan sonra bir başka etkileniyormuş. ayaz bebek dedikçe ağlayasım geliyor, çok fenayım...
SilAllah onların yediği haksız lokmaları zehir etsin, ayaz bebek ve benzerlerinin ahı tutsun.
YanıtlaSilamin inşallah!
SilEline diline saglik Pelin:(
YanıtlaSilCigdem-Uzum
Çiğdem'cim, ne denir ki.... Haberleri bile yoktur Allah bilir... Vicdanları olsa, zaten böyle bir şey yapmazlar değil mi? Aileden gelir böyle şeyler. Biz küçükken annem, yan bahçenin ağacında meyve yememize izin vermezdi, boğazınızdan haram geçerse gece uyuyamazsınız derdi. Canım o meyvelerden çekince gidip bahçenin sahibi nineden izin istemek isterdim, onu bulursam izin ister yerdim, bulamazsam yutkuna yutkuna kendi bahçemize dönerdim. Arkadaşlarım yerdi, bana sen de ye n'olcak ki derlerdi ama ben yiyemezdim. Bu böyle bir şey. Haram yemenin rahatsızlığını insan içinde hissedecek, yoksa bizler bişey demişiz, adalet hapis vermiş, millet linç etmiş...boşuna. Yine çalar yine çalar böyleleri...
SilMerhaba 5 aylık bir bebegim var ve dun gece bu yazınızı okudugumdan beri goz yaslarımı tutamıyorum. Bir kez daha uzulerek ne kadar sansli oldugumu hissettim. Baska bebekler de soguktan aclıktan olmesin anneleri üzülmesin diye birseyler yapamaz miyiz?Tarlalarda cok zor sartlartta calısan boyle kim bilir kac anne var. Bu annenin bir cocugu daha varmış, netten haberin detaylarını okudum acaba kaymakamlık yardım edecek mi? Sevgiler Ceren
YanıtlaSilCeren merhaba. Ben de aslında aynı şeyi düşünüyorum. Kıyafet gönderelim, odum-kömür yardımı yapalım...Ama nasıl? Bunu organize edip, gidip bu annenin evine eliyle yerleştirecek biri lazım. Ya da para yardımı yapsak, bunu bu anneye vereceğinden emin olduğumuz birileri ya da bir kurum lazım. Bunu takip edeceğim, dişe dokunur bir bilgi öğrenebilirsem burada paylaşacağım, söz.
SilEvet Pelin, ne yapabiliriz nasıl yapabiliriz, kargo ile para mı gondersem diye dusundum ben de, en azından evine cam taktırabilse ama bilemedim eline ulasır mı? nette adı soyadı ve adresi var cunku, evet belki herkese gucumuz yetmez, bizim de gelirimiz ve giderimiz belli ama su bilindik denizyıldızı hikayesinde oldugu gibi bir kisi icin bile bir sey yapabilsek ne guzel olur. Dedigin gibi eline ulastıgından da emin olmak lazım ben artık vakıf vb seylere de pek guvenemiyorum. Acaba adına banka hesabı acabilir miyiz? Bloglarda da herkes bunu yayınlasa nasıl olur sence? Cok karısık yazdım ama icim de aklım da cok karısık :( Sevgiler Ceren
Sil