Lilypie Fourth Birthday tickers

14 Nisan 2014 Pazartesi

Son günler...

O kadar bir yoğunluk, o kadar bir yorgunluk içerisindeyim ki... Neden bilmiyorum. Yani biliyorum da, sebepler hep aynı ve bundan sonra hayatımda hep var olacak sebepler. İşte yoğun çalışma, ardından pert vaziyette eve dönüş,
Ege'yle ilgilenme (ki günümün en güzel bölümü bu), Ege'yi uyuttuktan sonraki ev işleri derken bir film izlemeye bile vaktim kalmıyor. "Canım nasıl yani, bir film bile izleyemiyor musun abartma.." diyenleriniz olacaktır. Elbette o kadarcık da zaman bulamadığımdan değil, elbette oluyor da, ben hiçbir filmin sonunu getiremiyorum, demek istediğim bu. Yorgunluktan filmin yarısında sızıyorum.
 
Çok sevdiğim bir blog yazarı arkadaşım doğru bir şey yazmış (annelik güzel de kadınlık mktan bişi..iyi ki erkek doğurmuşum iyi ki..), hah işte tam da böyle hissediyorum şu sıralar. Güya daha rahat edelim diye ev taşıdık, taşındığımızdan beri burnum pislikten kurtulmadı. Evin işleri bir türlü bitemedi. Bir aydır doğru düzgün blog bile yazamadım. Halbuki yazacak şey yok mu, var çok var. Ama ne iş yerinde ne de evde bilgisayara kendim için oturamıyorum. Mobil cihazdan blog yazmak da çok zor, uğraşamıyorum doğrusu.
 
Bu yazı da doğaçlama klavyeden böyle aktı, demek ki içimi dökmeye ihtiyacım varmış :)

6 yorum:

  1. bahar depresyonuna mı girdik noldu ya :) seviyorum seni adaş!

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Depresyon mu bilmiyorum ama, hiçbir işe yetişememe duygusu, sürekli bir yorgunluk hali, Ege'nin bazı şeylerini kaçırıyor olduğunu bilmekle birleşince ağır geliyor bazen :(

      Sil
  2. Ay kızlar yapmayın, kadın olmak çok güzel bişey yaaaa, dünya bizimle dönüyor, indirmeyin yelkenleri hemen :) Tamam yorgunuz falan ama bu bir süreç, biliyoruz!

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yorgunluk bazen bizi bezdiriyor evet. Havalar güzelleşince biz de güzelleşiriz ama. Tatiller başlasın, güneş, deniz, temiz hava....oh mis! Sen arada tatile çıktın falan, nasıl iyi geldiğini anlatmıştın, bana da ondan lazım, hem de en acilinden! :)

      Sil
  3. ya adaş şu kaçırıyorum duygusundan kurtul sonu yok onun tatlım! hiçbişilerini kaçırmıyoruz biz, anneleriyiz biz onların hep yanındayız :) dur daha ne ilkler olacak bu şapşiklerin hayatlarında.. :) ben mesela heyecanla ilk aşkı bekliyorum ahhh nası çemkiricem o zavallı kıza varya :)

    yetişemem duygusu fena ama..bi de biz karı koca geriliyoruz bu "yetişememelerden" of ya off....

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ya o yetişememe, kaçırma duygusu sanırım peşimi hiç bırakmıycak ama hayatın da bir gerçeği, yapabileceğim bir şey yok. Eğer çalışmayıp oğluma kendim bakmayı tercih edersem (ki edebilirim, açlıktan ölmeyiz şükür) o zaman da hep "çocuğuma daha iyisini verebilirdim" duygusu olacak maddi anlamda, bunu biliyorum, neticede kocam da karun değil :( O yüzden hayata bu şekilde devam! :)

      Sil