Eşimle her sene kitap fuarına gitmeyi çok seviyoruz. Bütün standları atlamadan tek tek gezmek, kitapları kurcalamak, bazen standda duran yazarlarla veya görevlilerle iki çift sohbet etmek bize keyif veriyor. Evlenmeden önce de giderdik, ben hamileyken de gittik ve geçen sene de... Geçen seneki burnumuzdan gelmişti desem yeridir. Ege kalabalıktan hiç hoşlanmamış, son derece sıkılmış ve içeri girmemizin beşinci dakikasında çığlık kıyamet ağlamaya başlamıştı. Kendimizi nasıl dışarı attığımızı bilememiştik.
Ben, bu sene de aynı olur düşüncesindeydim açıkçası. Ama eşim gidelim dedi diye, hevesini kırmak istemedim tamam dedim. Oysa benim hain planlarım vardı :) 23 Nisan günü tatil olacağımdan, Ege'yi bakıcıya bırakıp, kitap fuarına yalnız gitmeyi düşünmüştüm. Vallahi kendim için istiyorsam namerdim hakim bey, herşey yine Ege için. (Tamam tamam, çocuk kitaplarını %55 Ege için alıyorsam, %45 de kendim için alıyorum!)
Neyse, biz açılış günü, yani cumartesi, yani fuarın en kalabalık olduğu gün gitmeye karar verdik. Ben gitmeden önce dersime çalıştım tabii, hazırlıklı gittim güya. Mutlaka görmek istediğim standların numaralarını ve salonlarını not ettim. Ayrıca listemde olan ve yakın zamanda almak istediğim kitapların internet fiyatlarını yeni bir liste yaptım (hani fiyatlar internetten ucuzsa alacağım yoksa almayacağım güya).
Benim kafama göre, nasıl olsa cumartesi kalabalık olacak ve Ege kalabalıktan nefret ettiği için kıyameti koparacak ve biz daha üçüncü standa bakıyorken çıkmak zorunda kalacağız ya, bir gittik ayy utandım kendimden. Benim oğlum pusetinde güzel güzel oturup, bir elinde elma dilimi tırtıklarken bir yandan standdaki insanları tek tek inceleyerek, gülerek keyif yapmasın mı? Biz bütüüün standlarda gönlümüzce gezmeyelim mi? Ege böyle olunca, ay sen bana bi rahatlık gel mi? Gel! Tut sen tahminimden (listemden) iki hatta üç kat fazla kitabı gaza gelip satın al mı? Al! Bir servet yatır mı? Valla yatır! İnanamadım kendime. Öyle böyle değil. Kitap kurdu bir takım sosyal medya annelerinin, BDK'nın, kitap kurdu sevgili arkadaşlarımın önerdiğini duyduğum hemen hemen her kitabı almışım! Bir an kendimi durduramayacağım sandım! Tabii püf nokta, kredi kartı ile satış yapılabiliyor olması. Nakit verecek olsam hayatta bu kadar kendimi kaptıramazdım. Kart olunca nereye ne verdiğimin hesabını bile tutamadım o karışıklık ve kalabalıkta. Bir de fuarda olmamızın gazı var elbette :) Neyse, verdiğimiz kitaba olsun, boşa gitmez!
Kendim için sadece Yaşar Kemal'in Ağrı Dağı Efsanesi'ni aldım. Eşim de Sevgi Soysal aldı. Kalan tüm alışverişimiz Ege'nin kütüphanesi için oldu. Tabii Ege şimdiden bazılarına bayıldı. Mesela Feridun Oral'ın kuş kitabına (Kırmızı Kanatlı Baykuş). Son zamanlarda deliler gibi salyangoz hastası bir çocuğum olduğu için J.D.'ın Süper Kurti'sini aldım, ama henüz ona sıra gelmedi, eminim ki resimlerine bayılacaktır. Piraye'nin İlk Günü kitabını da henüz Ege'ye göstermedim ama ben bayıldım! Hele çizimleri bir harika. Deniz Üçbaşaran ne kadar başarılı bir çizermiş, valla çok sevdim kendisini. Sara Şahinkanat ve Feridun Oral için birşey demeye gerek yok, zaten standda görevlilerden çok ben sattım onların kitaplarını diyebilirim (evet, kendime kitap aldığım yetmedi, bir de standda gönüllü kitap tanıtıcılığı, kararsızlara kitap satışçılığı da yaptım! yazar tanıttım falan, deli miyim neyim)
Kitaplığımızda bir tane Behiç Ak olmasını istediğim için Can Çocuk'un standında ilk gördüğüm kitabını aldım :) Ama eminim ilerde daha çok alacağız. Mış Gibi kitabını almış ve ben şahsen çook sevmiştim, henüz Ege'ye okuma fırsatını bulamadım. Resimleri henüz Ege'nin ilgisini çekecek şekilde olmadığı için kendime sakladığım kitaplardan. Seneye de ona okurum (hihahaaa burada hain annenin kötü kahkahasının efekti verilmektedir). Bu sebeple fuardan da Nokta kitabını aldım. Altın Kitap'a sırf onun için uğradım desem yeridir.
Redhouse Kidz'in kitapları muhteşem! Hepsini ama hepsini alasım geldi. Bir de kitapları gruplayıp onlarda %50 indirim yapmışlar, hakikaten internetten bile bayağı ucuza geliyor. Sanırım 6 kitap da oradan aldım. Kendimi tutmasam, dediğim gibi, bütün standı alacaktım!
Nerede Bu Fil? kitabını BDK'da okumuş ve çok merak etmiştim. Tabii ki aldım ve çok sevdim. Henüz bu kitaba da sıra gelmedi Ege'yle incelemek için. O kadar çok aldım ki dediğim gibi, henüz hepsine sıra gelemedi.
En sonunda bir de, yine Can Çocuk standından, son zamanlarımın yeni favorisi, ilkokul seviyesi kitaplardan aldım. Hiç Roald Dahl okumamıştım bugüne kadar hayatımda desem.....beni ayıplar mısınız? Ben çocukken kitap okumayı sevmezdim. Bizim zamanımızda kitaplar mı böyle güzel değildi, bizim mi güzel kitaplara erişimimiz yoktu bilemiyorum. Aile falan demeyin, aynı ailede büyümemize rağmen ablam kitap kurduydu ben öğretmen ödev verirse ancak okurdum kitabı. Ama eminim, o zamanlar kitaplar şimdiki gibi çekici olsaydı (içerikten bahsetmiyorum, biraz da kağıt, kapak, çizimler, renkler ve baskıdan söz ediyorum, çünkü bunlar bir çocuğun kitap okumasını son derece etkiliyor bence) belki daha çok sevebilirdim okumayı. Her neyse... neticede aşağıdaki kitapları da içimdeki küçük Pelin'e aldım.
Bu kitap fuarı bana çok iyi geldi. Resmen mutlu oldum! Çocuk kitapları hakikaten insana mutluluk büyüsü yapıyor, iyi ki varlar. Umarım Ege de, şimdi resimlerine bakmayı çok sevdiği gibi, ilerde bana okutmayı da, sonrasında kendi okumayı da çook sever... Aslında sevse iyi olur, çünkü daha şimdiden epey zengin bir kütüphanesi oluşmaya başladı bile!
Hepsi de birbirinden güzel. Ege'yle birlikte keyifle okuyun. Biz de eşimle yarın gideceğiz fuara ve eminim ki biz de kendimizden çok yaz sonunda doğacak Efe'mize alacağız :)
YanıtlaSilNasıl geçti fuar? Alabildiniz mi Efe'ye bişeyler? Neler aldınız?
SilYaşasıııın heyyooooo, ne güzel gezmiş Ege kuşum, sen de durmaz diyorsun çocuğa :))
YanıtlaSilankarada fuar vardı da biz mi gitmedik :/
ohh harika yaaaaaaaaaaaaa çok özendim..
YanıtlaSilbiz de eşimle çok severiz.. biz de kubilayla gideriz yakında bir fuar olunca inşallah :)
keyifle okuyun..sevgiler
http://loveandsmile.wordpress.com/