Lilypie Fourth Birthday tickers

15 Mart 2013 Cuma

Gebelik Günlüğü, 18.Hafta

Bu hafta yine doktor kontrolümüz vardı. Hala bebişin hareketlerini karnımda hissedemediğim için 2 haftada bir görmeye devam ediyoruz. Bu hafta 19 cm olmuş bizim ufaklık. Ağırlığı da tam 204 gr. Doktor, normale göre daha ilerde gidiyor şimdilik, gelişiminden memnunum, dedi. Böylece de gebelik başından itibaren almış olduğum sadece ve sadece 1 kiloya takılmadı. Şu an itibariyle 50,6 kiloyum (ömrümde bir ilk!). (Gerçi bir ara kilo vermiş olduğum için aslında daha çok almışım ama tabii gebelik başlangıcı sayılıyor.) Yalnızca “1 kilo mu? Daha çok alıp depolarını doldursan daha iyi olur” dedi. Tamam dedim ben de. Bu sıralarda daha iyi yiyebiliyorum nitekim. Doktor ultrason esnasında bebişin her yerine, kemiklerine, kafasına, kulak kepçelerine :) , ellerine, parmaklarına, ayaklarına, midesine, böbreklerine ve bir sürü yerine bakıyor. Bilmediğim anlamadığım kelimeler kullanıyor (muhtemelen o organların latince isimleri), asistanına not tutturuyor. Bazı harfler kullanıyor, FL, HL ya da HC miydi, tam tutamadım aklımda, her baktığı görüntüden sonra “normal” diyor da içime su serpiliyor. Bu hafta kalbe detaylıca baktı, “4 odacık tamam, kalp kapakçıkları normal, aort normal, 2 arterier 1 ven….(ven bişey, unuttum) normal” dedi. Tek anlayabildiklerim bunlardı, ve normal deyince çok rahatladım. Bir de benim bebeklerde ennn ama en çok sevdiğim yerleri olan mini minnacık ayakçıklarını gördük bu hafta :) minicik ayaklar ve 5’er parmakcık o kadar şirin görünüyordu ki resmen eridim :) Doğsa da yesem o ayakları :)

Yaklaşık 4-5 haftadır banyo sonrası ıslak tene tatlı badem yağı sürüyordum çatlaklar için (yani oluşmasın diye). Ama özellikle son 2 haftadır göbeğimde belirgin bir büyüme oldu ve ciddi anlamda cildim gerildi. Gerildikçe de kaşınıyor ve geceleri bile uykumda göbeğimi kaşıyorum. Belli ki banyo sonrası sürülen yağ yetmiyor. Hatta doktor da “her gün sabah-akşam sürülecek bir krem al, badem yağıyla olmaz, çok gerilmiş cildin” dedi. Ben de internetten daha önceden araştırmış ve karar vermiş olduğum 2 marka kremin kampanyalarını araştırdım ve Lierac’ta indirim bulunca hemen sipariş ettim. Diğer krem de Burt’s Bees Mama Bee, tamamen doğal bitkisel bir ürünmüş ve çok etkiliymiş, kullananlar hep böyle yorum yapmışlar. Bir arkadaşım da Babe’i önerdi gerçi ama onu başka öneren duymadım, bana denk gelmedi herhalde. Ayrıca bir de emzirme sırasında oluşan göğüs ucu çatlakları olayı var ki, düşman başına. Herkeste olacak diye bir şey yok kimisinde olmazmış, bunun için emzirmeyi bekleyeceğim eğer olursa –ki inşallah olmaz, bu çok acı verici bir şeymiş- o zaman da göğüs çatlak kremi olan Earth Mama Angel Baby-Natural Nipple Butter alacağım. Kremi 3 gündür kullanıyorum. Sanırım gerginliği almakta işe yarıyor çünkü kaşıntılarım bayağı azaldı.

Ben yürümeyi çok seven biriyim. Mümkünse saatlerce yürüyebilirim, en uzak yerlere yürüyerek gidebilirim, gık demem. Ama bir yandan da saatlerce bilgisayarın başından kalkmadan oturduğum bir işim var :( . Hatta öyle ki, bazen raporlara daldığım zaman olduğum yerde şöyle bir ayağa kalkmayı bile unutabiliyorum. Bundan mıdır nedir bilmiyorum, bacaklarımda varis olmayan ama mor-kırmızı bazı kılcal damarlar belirgin şekilde görülüyor. Gebelikle birlikte varis olma ihtimali arttığı için internetteki doktorların çoğu varis çorabı tavsiye ediyorlar. Bende de zaten varis başlangıcı sayılabilecek (?) damarlar olduğu için bundan biraz korkuyorum açıkçası. Gerçi son zamanlarım İzmir’in yaz sıcağına gelecek, varis çorabı o sıcakta giyilmez ama en azından o zamana kadar giysem mi diye düşünmeye başladım. Bir dahaki kontrolümüzde doktoruma sormayı düşünüyorum. 

Bu haftasonu evde oturmadık. Kocacım epey gezdirdi bizi. Pazar günü Foça’ya gittik, dağ köylerinde deniz kenarında gezdik yemekler kahvaltılar… Yıllardır Yenifoça’da midye satan (eşi pişiriyormuş) bir adamcağız var, midyeleri gerçekten çok güzel. Ben normalde midye sevmeyen biriyim ama onun midyelerini keyifle götürüyordum hatta aylardır onu sayıklıyordum. Ama hem midye mevsimi olmadığı için hem de havalar yağışlı diye Foça’ya gidemediğimiz için yiyememiştim. Sonra da zaten hamilelik. Ama doktorumuz bu tip internetten duyduğum “şunu yemeyin bu içmeyin” sorularıma hep “kilolarca yemeyeceksin ya, 1-2 taneden/1-2 bardaktan bir şey olmaz, ye/iç” diyor diye, vallahi midye bile yedim. Kocam da destekledi, birkaç taneden bir şey olmaz diye. Oh rahatladım valla :) 

Bu haftamız güzel geçti. Gebeliği yarılamaya da az kaldı. Ama hala hiçbir hareket hissedebilmiş değilim…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder